4 Mayıs 2011 Çarşamba

18. Gün

Duyduğuma göre, gözlerini kapadığında, hafif bir yağmur çiseliyormuş.
Yorgun bir günden kalma bacakları titrerken
Hayatın getirdiklerini ve getireceklerini
En sıradan halleriyle düşlüyormuş


Hakkında söylenen bu son sözlerin
Yalan olduğunu anlarken
Bir an olsun duraksamadım
Biliyordum
Hiçbir zaman sıradan gelmezdi ona bakan biri için gözleri
Sözleri her daim parlak bir cam gibiydi
Çizilmemiş ve çizilmeyecek
Bazen uzaklara dalardı
Bizi inandırırken hiç çaba harcamazdı elleri

O giderken
Yanında kendini götürmeyecekti.
Biliyordum
Çünkü onu en kusursuz haliyle tanıyanlara inat
Kendine karşı olan en büyük hatalarıyla tanıyor
Ve öylesine seviyordum


Günler geçti
O gideli çok uzun zaman olmuştu
Ne onu düşünmeyi bırakabilmiş
Ne de onun sesini duyma isteğime son verebilmiştim
Her gece gözlerim açık bekliyordum yatağımda
Hayır, gelecekti, biliyordum.
Gelmeyeceğini
Ve başkalarına göre gelmezken
Bana nasıl dokunacağını
Bana nasıl sesleneceğini
Hepsini adım gibi biliyordum


Çünkü ben
Onu bilendim
Kendinden öte...

Ama o beni şaşırttı
Bir akşam üstü
Gittiği geceki yağmurlarla
Haberi geldi
Benim bulunduğum dünyadan ayrılmayı seçmişti
Benim üzerinde dolandığım toprağa gömülmeyi
Benim soluduğum havayı yeşilliklerle solumayı
Ve beni yalnız bırakmayı seçmişti...

Beni ve
Tüm benliklerini...





"Kimseye..."


-18. Günün Sonu-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder